İzleyiciler

20 Kasım 2014 Perşembe

Çocuklar diyorum, bayım…

BU YAZIM MAKALE.EKISPAZARI.COM SİTESİ İÇİN YAZILMIŞDIR. HİÇ BİR ŞEKİLDE KOPYALANAMAZ


Dünyada ne kadar insan var çocuk ölümüne acısız baka bilen? Peki, ne kadar insan var çocuk ölümüne neden olan? Acaba eşit mi her iki taraf? “Yok,eşit değil” cevabınızı duyar gibiyim. Ama çoğumuz belki farkına varmaya başlamışız. Artık çocuk ölümüne acı çekenlerle eşitleşiyorçocuk ölümüne neden olanlar. Bir tek aklınıza savaşlar mı geliyor “çocuk ölümüne neden olanlar” kelimesini okuduğunuzda? Bir tek mermiler, mayınlar, puzeler mi geliyor aklınıza? Oysa içimizde mermilerden, mayınlardan, bombalardan, puzelerden en önemlisi savaşlardan daha tehlikeli olan (malesef insan ismi taşıyan) ne kadar insan var çocuk ölümüne neden olan. O savaşları yaratanlar da şu insan denilen yaratıklar değilmi? Savaşları bırakalım da bir kenara. Her gün internette, gazetelerde ne kadar okuyoruz “Falan şehirde çocuk kaçırıldı, falan yerde çocuk öldürüldü, falan çocuğu annesi boğmuş, falan yerde çocuğu babası döverek öldürmüş”. Okumadınız mı hiç? Ayrıca okumaya bile gerek kalmıyor ki…
Her hangi tv kanalının haber programını açın her gün bakın neler oluyor, çocuklara nasıl kıyıyolar kansızlar. Dünyanın dört bir tarafından çocuk ağlamaları duyuluyor, dünyanın dört bir tarafından çocuk kanı kokusu geliyor. Ben burda bu yazıyı yazarken, sen orda yemek yerken, diğeri o tarafda sevgilisiyle el-ele tutuşurken, daha başkası evinde rahatca uyurken kim bilir nerde hangi çocuk son nefesini vermiş oluyor. Peki, ne kadar tepkiliyiz bu olaylara? Sadece bakarız. En fazla 3 gün.. en fazla diyorum en fazla 3 gün aklımızdan çıkmaz. Sonra nolur? O olayı bize sorsalar bile belki hatırlamayız. “Ne tepki vere biliriz ki?” sorunuzu duyar gibiyim. Niye her kes çevredeki çocukların hayatının korunmasında sırf ebeveynlerini sorumlu hesab eder? Neden? Sen insan değilmisin? Sokakta bir çocuk gördün ağlıyor. Neden tepkisiz kalıyorsun? En azından neden sor. Sor niye ağlıyorsun. Evini kayb etmişi en azından en yakın karakola teslim et. İnsanlığın son hali ne kadar vahim ki, artık bir tek karakollara güveniyoruz. İnsanlar bir birlerine değil sırf karakollara güveniyor çocuğunun tehlikesizliğinde.. Yanlışlar mı? Değiller. Çünkü son durum çok kötü.
Bir araba yolunun uzerinde mi bir çocuk, çek kenara, kolay bir dille anlat oyolun tehlikesini. Onun korkmayacağı bir şekilde.. ama o yolun ne kadar tehlikeli olduğunu anlayacak bir şekilde… Olmazmı? “Ayyy yeter işim gücüm mü bitmiş yeter Allah aşkına” mı dediniz? Duydum. Senin işin ne? Sadece cebine PARA doldurmak mi? Sadece menfaatin için çalışmak mı? Nerden biliyorsun yarın ağır bir hastalığa tutulmayacağını? Nerden biliyorsun? Belki o hayatınıkurtardığın çocuk doktor olacak seni kurtaracak.Nerden biliyorsun? Bilemezsin ki… İşte bir tek savaşları suçlamayalım çocuk ölümlerinde. Biz savaş denen o illetden daha tehlikeliyiz. Savaşları kim yaratır? Doğa olayı demezsiniz her halde. Savaşları da yaratan insan evladı değilmi?

Her gün bir çocuk kaçırılıyor. Böbreği çıkarılmış, çiğeri çıkarılmış, ticari amaçla satılmış gibi yüzlerle haber var şuan manşetlerde. Masal gibi okuyoruz. Oysa o çocuklardan biri bizim çocuğumuz ola bilir.Niye sokakta yürürken hep cebimizdeki parayı düşünürüz de çevremize bir nazar yetirmeyiz. Bir karikatür görmüşdüm Facebookta. Birisi denizde boğuluyor. Diğerleri de telefonla onun videosunu çekiyor Facebook, Tvitter, İnstagram ve bu gibi yerlerde paylaşmak için. Ne kadar acı değilmi? Acı ama malesef günümüzün gerçekleri. İşte bu çocuk kaçırılması, öldürülmesi olayının bir suçlusu da biziz.Hepimiz. Tepkisiz kalışımız. Çevremize dikkat etmememiz. Etrafımızdaki çocuklara başlarına gele bilecek olaylardan koruma yöntemlerini anlatmamamız..Sonra da savaşları suçluyoruz. Ne kadar da rahatız, ne kadar da. Sonra da savaşlara lanet okuyoruz. Lanet okunulası biri varsa o da biz değilmiyiz.. Savaşları yaratan da biz değilmiyiz… Mayınları, bombaları, puzeleri, kurşunları, çocuk kaçırılmalarını, çocuk dövülmelerini, çocuk zehirlenmelerini.. neleri neleri.. hepsini yaratan biz değilmiyiz? Sahiden …. insan evladı değilmi…? İnsan adlanan tüm yaratıkların hepsinin hayatında tabela asmak isterdim… Her gün onlarla birlikte yürüye bilecekleri ve hep gözlerinin önünde, vicdanlarının üstünde olacak bir tabela.. Selma Ülgerin dediği gibi : “Çocuklar diyorum, bayım..Sizin kirli hesaplarınızın, ateşli silahlarınızın esiri olmamalılar…”

Hiç yorum yok :