İzleyiciler

8 Haziran 2015 Pazartesi

"Kuantum sıçrama" (R.Şanal) - 2


"Kuantum sıçrama"(R.Şanal) - 1 okumak isteyenler buraya 

Bir iyileşme sürecinde belirli aşamalar vardır. Bir tür keşif yolculuğudur bu. Eğer bu yolculukta yarı yoldan dönerseniz, bir kurban olarak kalmaya devam edersiniz. Kurbanların hep bir mazaretleri vardır. Onlara sıkıca tutunurlar.


Kurbanlar - sonuçlara takılıp kalmışlardır. Ve bunun suçunu da hep dışarıda ararlar. Başkaları değişse, koşullar farklılaşsa, herşey değişecektir onlara göre.

Kişinin iyileşe bilmesi için, hiç bir mazarete tutunmadan, bütün sonuçların kendi seçimleri tarafından yaratıldığını görmesi gerekir. O zaman  bir kurban olmaktan çıkar, bir kahraman haline gelir.

Zenginlik, insanın insanca ve mutlu bir şekilde yaşaması için bir araçken, bir güc gösterisine ve daha çok şeyi elde etmek ve de bunları elde tutmak için uygulanan politikalara dönüşüyor.Amaçlarla araçları bir birine karıştırıyor, sonra da"neden bur araba yürümüyor?" diye düşünüyoruz.

Büyük psikolog Abraham Maslow, insanların ihtiyaçlarının önceliklerini sıralarken, birinci sıraya yeme, içme ve barınma ihtiyaçlarını, en tepeye de kendini gerçekleştirme ihtiyacını yerleştirmişti.

Müteşekkir olmak : "İyi ki, şuanda buradayım, iyi ki, her şey böyle ve her şey ne güzel" duygusunun bütün hayatımıza egemen olmasıdır. Sahip olduğumuz şeylerin değerini bilmek ve onlar için sevinçle bir karşılık ödemek arzusu da, buradan doğar. Siz, kendinizde olanın en iyisini sunduğunuzda, aslında "müteşekkir oluyorsunuz" demektir.



Bir hastanenin Onkoloji servisinde çalışan hemşire bir arkadaşım anlatmıştı.Ona da hocası olan profesör aktarmış. Ölümcül bir kanser hastasını, artık bir umut kalmadığı için evine göndermeye karar veriyorlar. O da eve giderken Başhekime uğruyor. Vedalaşmak için.
Bu arada, Başhekim masasının üstünde duran, tatildeyken sahilden topladığı çakıl  taşlarından birisini uzatıyor hastasına ve : "Al bunu, sana iyi gelecek" diyor. Hasta da çok teşekkür ederek ayrılıyor oradan.
Aradan üç-beş sene geçiyor.Aynı kadın gayet sağlıklı bir biçimde tekraren Başhekimin kapısını çalıyor ve "Hocam, şu senin taşlardan bir de benim emicemin kızına veriver,  bana çok iyi geldiydi de" diyor :)

Bedeniniz sizin duygularınızın ve inançlarınızın yansıtıcısıdır. Onu sadece et, kan ve kemikten oluşmuş görmek yerine, tekamülünüz içinsize sembolik destek sağlayan bir sistem şeklinde algılarsanız, hastalıklarınızın size ulaştırmak istedikleri mesajları anlaya bilirsiniz.


                                                                       (Devamı var....)

Hiç yorum yok :